Rojava ve Devrimci Sorumluluk...

Ortadoğu uzun zamandan beri sıcak ve hareketli günlerden geçiyor. Başta ABD olmak üzere emperyalist devletlerin Ortadoğu politikaları artık iyice ayyuka çıkmış durumda.


11 Eylül saldırılarının ardından Ortadoğu 'ya yönelik planlarını hızlandıran ABD, BOP projesini adım adım uygulamaya başladı. İlk işgali Afganistan 'da başlatan egemen güçler ardından Irak, Libya ve son olarak Suriye 'de süreci devam ettirmeye çalışıyorlar.


Ancak Suriye devletinin Rusya 'nın güdümünde olması emperyalist ABD ve AB'nin politikalarına uygulamada geciktirici faktör oluyordu. Emperyalistler açısından bölgenin paylaşımı konusunda Rusya faktörünü göz önünde bulundurmadan adım atmanın ancak bataklığa saplanmaya yol açtığı görüldü.


Dolayısıyla Ortadoğu 'da " kaos " projesini hayata geçiren egemen güçler halkları birbirine kırdırıyor. Birbiriyle boğuşan Ortadoğu halkları ise asıl düşman olan emperyalizme karşı mücadele de yetersiz kalıyor.

Bu duruma en iyi örnek radikal islamcı örgütlerdir. İslamcı terör örgütlerini besleyen palazlandıran emperyalizm kendi siyasal çıkarları için bu örgütleri kullanmıştır. Tıpkı bir dönem Sovyetlere karşı Taliban 'ın desteklenmesi gibi...


DAİŞ çetesi yani soysuzlar çetesi de güya Suriye rejimine muhalif gruplar statüsünde yer aldırılarak emperyalistlerin ve onun yerli işbirlikçileri tarafından her türlü lojistik, silah ve para yardımı yapıldı.  DAİŞ çetesi Arap, Kürt, Alevi ve Ezidi halklarının başına bela oldu.

Halkların baş belası olan DAİŞ çetesi, Avrupa 'nın göbeği Paris 'te katliam yaparak egemen güçlerin de baş belası oldu. Kendi yarattıkları canavar gün geldi kendilerini de vurmaya başladı.


Nato üyesi ve ABD 'nin müttefiki olan TC devleti ise DAİŞ 'e olan desteğini alenen ortaya koyuyor. Özellikle RTE 'nin Charlie Hebdo katliamına dönük basına yaptığı açıklamalar üstü örtülü bir şekilde DAİŞ çetesini savunduğunun kanıtı niteliğindeydi. Zira katliamı protesto eden bazı gazete ve mizah dergilerine yayın yasağı getirilmesi AKP-RTE devletinin zihniyetini yansıması şeklinde okunabilir...


AKP-RTE devleti, Suriye sürecinde patlak veren Rojava devriminden epeyce rahatsız oldu. Zaten rahatsızlıklarını basına verdikleri demeçlerden ve politikalarından anlayabiliyoruz. Zira DAİŞ 'e destek vermelerinin en büyük faktörü Rojava devrimidir.

AKP-RTE devleti bu politikalarıyla uluslararası camiada prestij kaybederken, Kobani direnişiyle destan yazan YPG-YPJ ise uluslararası camiada itibar ve destek kazandı. AKP, Rojava devrimini istediği kadar boğmaya çalışsın, bunlar bu saatten sonra nafile çabalardır.


Dış politikada iflas eden AKP-RTE devleti iktidar meşruiyetinin kalmadığının ve gidici olduğunun farkındadır. Dolayısıyla iktidarını sağlamlaştırmak ve kalıcı hale getirmek için bir " iç savaşa " ihtiyacı var. Bugünden iç savaşın koşullarını hazırlayan yasaları ve politikaları uygulamaya sokuyor.

Eğitim ve hukuk alanındaki uygulamaları, tutuklama terörünün devam etmesi,  yapılan demokratik eylemlere şiddetle karşılık vermesi dikta rejimini daha görünür hale getiriyor.


Dolayısıyla bugünün somut durumuna baktığımızda ise tarih, devrimcilere öznel ve nesnel olarak büyük fırsatlar sunuyor. Bu fırsatı değerlendirmek ve ezilenlerin lehine çevirmek de devrimci öznelerin perspektiflerine, iradelerine ve politikadaki manevralarına bağlı. Siyasi süreci öncünün öngörmesi önemli ise de buna göre konumlanmak ve hazırlık yapmak da bir o kadar elzemdir.


Bu itibarla, savaşkan sosyalizmi savunan devrimci örgütlerin ivedilikle yerine getirmesi gereken acil görevleri başta Rojava devriminin korunması ve inşa edilmesi, bölgesel devrimde başat rol oynamak açısından Ortadoğu 'da kalıcı olarak konumlanma ve burada ki devrimsel havanın Türkiye metropollerine yansıtılarak kısa vadede yaklaşan iç savaşın hazırlıklarını bugünden tamamlamak şeklinde sıralamak mümkündür.


Dolayısıyla devrim mücadelesinde samimi olan küme ve bireyleri savaşkan sosyalizm mücadelesi verenlerin saflarında yer alarak Ortadoğu 'da konumlanmaya devrimin karargâhında buluşmaya çağırıyoruz...



Devrimci Karargâh

Rojava Müfrezesi

17 Ocak 2015


DC 'den Alıntı...