Páginas

lunes, 20 de agosto de 2012

Devrimci Yol Militanı Mustafa ÖZENÇ

Ben hiçbir karşılık gözetmeksizin, kendimi Türkiye emekçi halklarının sömürü, baskı ve zulme karşı verdikleri insanca yaşama mücadelesine adadım. Bizatihi emperyalizm tarafından yönlendirilen oligarşinin resmi, sivil tüm güçleriyle halka karşı ilan ettiği sindirme, köleleştirme, yok etme savaşına karşı Türkiye halklarının " DEVRİMCİ YOL" unda mücadele ettim. Yürüdüğüm yolun engebeli, dolambaçlı ve sarp olduğunu biliyordum. Doğruluğuna inandığım bu yolda ilk düşen de ben değilim. Son düşen de olmayacağım. Bu savaş kurtuluşa kadar sürecektir.

İnsanlığın bu onurlu savaşında bir sıra neferi olarak ölmek, ölümlerin en yücesidir. 
Er ya da geç... Zafer Türkiye emekçi halklarının faşizme karşı birleşik devrimci savaşının olacaktır.

Mustafa Özenç 12 Eylül Faşist Askeri Cuntası ve İşbirlikçi Cellatları tarafından 20 Ağustos 1981'de Adana Cezaevi'nin infaz avlusunda gecenin üçünde idam edildi.
Mustafa Özenç, son günlerinde Adana Cezaevi hücresinde yazdığı şu şiirle yaşama veda etti:

O büyük gün geldiğinde
ben kim bilir kaç yıldan beri
ebedi yatağımda toprağın derinliklerinde
sonsuz bir uykuda uyuyor olacağım
fakat alınca ne zamandır beklediğim haberi
uyanıp, sesimi kimse duymadan
o büyük zaferin tarifsiz coşkusuyla
kara toprağın altından, ben de haykıracağım.
Unutup geçmişte kalan acı dünü
kim bilir belki bir kış günü
üzerimi yorgan gibi kaplayan
bembeyaz karın soğuğundan....
ya da sonbahar mevsiminde
kemiklerime işleyen yağmurdan duyacağım
ve milyonları saran o doyulmaz sevince
ben de sessizce ortak olacağım.
Mevsim ilkbahar sıcak bir yaz olsa da
gece gündüz fark etmez ben her zaman hazırım
adımın yazıldığı taş bile yıkılsa da
kalmamış ta olsa şu dünyada mezarım
hatırlayıp tek canlı gelmese başucuma
o müjdeyi ben doğadan alacağım
nasırlı ellerce yaratılan o görkemli bayrama
hiç kimse fark etmeden ben de katılacağım.

sábado, 11 de febrero de 2012

Puedo Escribir Los Versos Más Tristes Esta Noche

Puedo escribir los versos más tristes está noche.
Escribir, por ejemplo: La noche esta estrellada,
y tiritan, azules, los astros, a lo lejos.

El viento de la noche gira en el cielo y canta.

Puedo escribir los versos más tristes esta noche.
Yo la quise, y a veces ella también me quiso.

En las noches como ésta la tuve entre mis brazos.
La besé tantas veces bajo el cielo infinito.

Ella me quiso, a veces yo también la quería.
Cómo no haber amado sus grandes ojos fijos.

Puedo escribir los versos más tristes esta noche.
Pensar que no la tengo. Sentir que la he perdido.    

Oír la noche inmensa, más inmensa sin ella.
Y el verso cae al alma como al pasto el rocío.

Qué importa que mi amor no pudiera guardarla.
 La noche está estrellada y ella no está conmigo.

Eso es todo. A lo lejos alguien canta. A lo lejos.
Mi alma no se contenta con haberla perdido.

Como para acercarla mi mirada la busca.
Mi corazón la busca, y ella no está conmigo.

La misma noche que hace blanquear los mismos árboles.
Nosotros, los de entonces, ya no somos los mismos.

Ya no la quiero, es cierto, pero cuánto la quise.
Mi voz buscaba el viento para tocar su oído.

De otro. Será de otro. Como antes de mis besos.
Su voz, su cuerpo claro. Sus ojos infinitos.

Ya no la quiero, es cierto, pero tal vez la quiero.
Es tan corto el amor, y es tan largo el olvido.

Porque en noches como esta la tuve entre mis brazos,
mi alma no se contenta con haberla perdido.

Aunque éste sea el último dolor que ella me causa,
y éstos sean los últimos versos que yo le escribo.

PABLO NERUDA