Páginas

viernes, 20 de marzo de 2015

Devrimci Karargâh Ortadoğu Komitesi; Devrim İçin Tek Mevzide Buluşalım...





Emperyalist-kapitalist AB ve ABD, girdikleri ekonomik krizden çıkışın ve yeni pazarlara açılmanın yolu olarak ekonomik ve politik rotalarını Ortadoğu 'ya çevirdiler. Emperyalist güçlerin BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) politikası 11 Eylül saldırıları bahane edilerek adım adım uygulanmaya başlanmış oldu. ABD emperyalizminin Afganistan işgaliyle başlattığı süreç, Irak ve Libya ile devam etti.


Asıl niyetleri İran devletiyle savaşa girmek olan egemen güçler, Suriye rejimine muhalif kesime desteklerini sunarak oluşturdukları iç savaş ortamı ile bölgesel kaosa adım atmış oldular.


Böylece uzun süredir dünyanın gündem ve politikası Ortadoğu üzerine kurulmuş oldu. Zira Ortadoğu 'da start alan BOP projesi ile birlikte egemen güçlerin kendi aralarındaki ittifaklar ve itilaflar netleşmeye başladı. Bu ittifakların sonucunda egemen güçlerin sömürgeleri de Ortadoğu 'ya göre tekrar dizayn edildi.


Oluşan bu kaos ortamından emperyalist güçler halkları birbirine kırdırarak, ekonomik ve siyasal uygulamalarını hayata geçirmeye yöneldiler. Kaldı ki kaotik ortamın kendisi hala devam etmekte ve Ortadoğu 'da dengelerin her " an " değişmesine de neden olmaktadır.


Ancak bu kaotik ortamdan Kürt Özgürlük Hareketi kazanımla çıkmayı başardı, bölgesel bir güç olarak kendini kabul ettirdi. Ve elbette Rojava devriminden rahatsız olan emperyalist ve siyonist devletler ve onların yerli işbirlikçileri de ezilenlerin devrimini yenilgiye uğratmak ve başarısızlıkla sonuçlanması açısından ellerinden geleni yapmaya devam ediyorlar.


Rojava devrimini boğma konusunda en çok gayret gösteren ise TC devleti oldu. Çünkü Rojava 'da oluşan kanton sisteminin ezilen halklara alternatif olması, Bakur ve Anadolu halkları içinde seçenek haline gelme ihtimali Türk devletini rahatsız eden temel bir durumdu.


Bundan dolayıdır ki TC devleti, Rojava devrimine karşı çetelere desteğini dünyaya pervasızca göstermekten çekinmedi. Keza uluslararası görüşmelerde çetelere olan desteklerini çekmenin şartı olarak Rojava’da kanton sisteminin lav edilmesini şart koştuklarını Kürt kurmayların açıklamalarından biliyoruz.


Diğer yandan ise ezilenlerin ve proletaryanın temsilcileri Ortadoğu 'da gelişen bu sürece kayıtsız kalmayarak pratik olarak bölgede konumlanmaları son derece olumlu bir durumdur. Bölgede konumlanmak ve çetelere karşı savaş vermek sadece TC devletinin hamlelerini değil aynı zamanda emperyalistlerin politikalarını da boşa çıkartmak demekti. Anadolu devriminin öncüsel güçleri bu siyasal kavrayışla bölgede konumlandılar.


Leninci Marksizmin savunucusu devrimci sosyalistlerin görev ve sorumluluklarının bilinciyle emperyalizm, siyonizm ve gericiliğe karşı savaş mevzilerinde yer alması ve Rojava topraklarında YPG / YPJ güçlerinin başlatmış oldukları devrim mücadelesinin içinde siper yoldaşlığının gereklerini yerine getirmeleri, Ortadoğu devrim cephesinin Rojava 'da temellerinin atılmasını sağladı.


Bir diğer taraftan ise devrimci mücadele düzeyinin yükselmesi oportünist düzen solcularının ve devrim kaçkınlarının afişe olmasını ve savaşkan sosyalizmin bir alternatif ve umut olarak tezlerinin öne çıkmasını sağladı.


Rojava topraklarından DAİŞ çetesinin temizlenmesi için başlatılan " temizlik operasyonu " nda DEVRİMCİ KARARGÂH ve diğer ulusların devrimci gerillaları da aynı mevzilerde düşmana karşı savaşmışlardır.


Gırke Legé Eyaleti 'nden Tıl Berak 'a kadar " Yek Devrim Yek Mevzi " şiarıyla saldırı kollarında, mevzilerde savaşan gerillaların devrimci savaşbirliği oluşturmaları dar dükkâncı anlayışın kırılmasına ve devrimci dayanışmanın büyütülmesine ilişkin son derece olumlu bir örnek tutum olmuştur.


Bu operasyonlar sırasında Tıl Berak bölgesinde rejimin yapılan hamleyi fırsat bilerek harekete geçmesinin engellenmesinde de rol oynandı. Çünkü rejim YPG / YPJ ve Anadolu devrimcilerinin özgürleştirdiği alanlara gerici politikalarıyla yerleşmek istedi. Rejimin bu hamlesine müsaade edilmedi.


Rojava devriminde gerçekleşen birliktelik savaşının Türkiye devrimi için de sergilenmesinin gerekliliği son derece elzemdir. Burada yaratılan bu havanın Türkiye devrim mücadelesine yansımasının mücadelesini de vereceğiz. Aksi bir tutum sergilememiz halinde bizi ya da sergileyen diğer devrimci özneleri tarihin asla affetmeyeceğini iyi biliyoruz.


En büyük birlikte hareket etme eylemi savaş mevzilerinde birlikte yer almakla gelişir. Ve çağrımız, başta Rojava olmak üzere tüm devrim süreçlerinde siper yoldaşlığını ve devrimci savaş çizgisini tek çatı altında büyütmek içindir.



Yaşasın Rojava Devrimi...!

Yaşasın Ortadoğu Devrim Cephesi..!

Yaşasın Türkiye ve Kürdistan Halklarının Kardeşliği..!

Yaşasın Türkiye ve Kürdistan Devrimlerinin Kan Kardeşliği...!

Yaşasın Savaşkan Sosyalizm..!



DEVRİMCİ KARARGÂH ORTADOĞU KOMİTESİ





DC 'den Alıntı...

No hay comentarios.:

Publicar un comentario