Páginas

domingo, 4 de diciembre de 2011

Kolombiya Dağlarından Bir Gerilla Comandante ALFONSO CANO

Kolombiya Dağlarından Comandante ALFONSO CANO

Yoldaş Alfonso Cano Kimdir ?
  
Gerçek adı Guillermo León Sáenz Vargas. Kod adı Alfonso Cano. O Bir lider, bir aydın, bir entelektüel, bir düşünür ve Kolombiya dağlarında bir Gerilla Komutanı...
Comandante Alfono Cano, Örgütün lideri ve örgüt hiyerarşisinin en üst kademesinde yer almasına rağmen diğer FARC gerillaları ile eşit koşullar altında yaşayan ve silah elde çatışarak ölen bir Devrimci 'dir.

Yoldaş Alfonso Cano'nun 33 yıllık Devrimci Mücadele hayatı...
  
Tarım bilimcisi bir babanın ve Öğretmen bir annenin yedi çocuğundan beşincisi olarak, 22 Temmuz 1948 yılında Kolombiya’nın başkenti Bogotá’da kentli orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi ve babası çocuklarına Guillermo León Sáenz Vargas adını verir. Çocukluğu ve gençliği ile ilgili pek fazla bilgi olmamasıyla beraber dans ve futbol tutkunu olduğu bilinmektedir. 20. yüz yıl bütün dünya da sisteme isyan, itiraz ve başkaldırının olduğu, kitlelerin kurtuluşu sosyalizm de gördüğü bir dönemdi.

Alfonso Cano bütün dünya halklarının sistemleri salladığı bu dönemde yani 1968’de Kolombiya Ulusal Üniversitesi’ne girerek antropoloji eğitimi almaya başladı. Aile yapısı ve aile içerisindeki etkin muhafazakâr görüşlere rağmen, Alfonso Cano üniversite yıllarında radikal sol ile tanıştı. Kısa bir süre içerisinde etkin bir öğrenci lideri olarak Kolombiya Komünist Partisi’nin (Partido Comunista de Colombia (PCC) gençlik örgütüne katıldı.

Alfonso Cano, üniversite eğitimini tamamlamak için Sovyetler Birliği'ne gitti. Burada siyasi ve ideolojik eğitimini tamamladıktan sonra tekrar doğduğu topraklara Kolombiya'ya döndü. Ve PCC (Partido Comunista de Colombia) ile bağlantılı olan FARC (Fuerzas Armadas Revolucionarias de Colombia) yani Kolombiya Devrimci Silahlı Güçlerine katıldı. Gerillalara siyasal ve ideolojik eğitim vermeye başladı. Ancak 1981 yılında kaldığı eve yapılan baskın sonucu yakalanan Alfonso Cano, başkent Bogotá’daki La Modelo cezaevine gönderildi. Cezaevinde 18 aylık bir tutsaklık döneminin ardından dönemin Kolombiya devlet başkanı Belisario Betancur’un ilan ettiği af sonucunda serbest bırakıldı.
  
Alfonso Cano, La Modelo cezaevinde geçen 18 ayın ardından FARC içerisinde daha aktif olmaya karar verdi. Bu kararın ardından FARC örgütünün kurucularından, baş ideoloğu ve aynı zamanda bir marksist antropoloji uzmanı olan Jacobo Arenas (Luis Alberto Morantes) ile birlikte çalışmaya başladı. 1990 yılında Jacobo Arenas’ın ölümünün ardından, Alfonso Cano örgütün baş ideoloğu oldu. 90′lı yılların başında César Gaviria hükümetinin başlattığı müzakere süreci çerçevesinde FARC ’ı temsilen hükümetle yapılan barış görüşmelerine katıldı. Ancak bu barış görüşmelerinden sonuç çıkmadı.

César Gaviria hükümetinin ardından devlet başkanlığına Andrés Pastrana seçildi. Andrés Pastrana FARC ile yeni barış görüşmeleri başlattı. Ancak bu barış görüşmeleri sürecinde Alfonso Cano daha çekimser ve uzlaşmacı olmayan bir tavır ortaya koydu. Yapılan bu barış görüşmelerinden de bir sonuç alınamadı. Alfonso Cano, bir düşünür ve entelektüel saygınlığının yanı sıra, oldukça yetenekli bir askeri stratejist 'di. 90 ’lardan itibaren FARC 'ın Kolombiya’nın güney batısındaki beş eyaletin önemli bir bölümünü elinde tutan " Batı Bloku" gerilla cephesini yönetti.
  
Alfonso Cano, 11 kişinin ölümüyle sonuçlanan Valle del Cauca eyalet parlamentosu üyelerinin esir alınması eyleminin de içinde bulunduğu 200’ün üzerinde eylemden sorumlu tutuluyordu. Alfonso Cano, verdiği röportajlarında " savaş esirleri " alma olgusunu dile getiriyordu. Asimetrik savaşta daha zayıf, devlet dışı olan tarafın devletle aynı kurallara tabi tutulamayacağını savunuyordu. FARC 'ın efsanevi önderi Manuel Marulanda Velez ’in 2008’de kalp krizi sonucu yaşamını yitirmesinin ardından FARC tarihinde örgütün önderliğine getirilen ikinci kişi oldu.

FARC 'ın önderliğini devralmasının ardından, ilk işi dağınık cephelere ayrılmış olan gerilla grupları üzerinde otoriteyi sağlamak oldu. Daha sonra Kolombiya’daki bir diğer devrimci mücadele örgütü olan ELN (Ejército de Liberación Nacional/Ulusal Kurtuluş Hareketi) ile, iki örgüt arasındaki stratejik rekabeti ve iki örgüt arasındaki çatışmaları ortadan kaldırmak için ortak bir deklerasyon yayınlanması ve anlaşma imzalanmasında büyük rol oynadı. Alfonso Cano, FARC 'a önderlik yaptığı süre içerisinde örgütü siyasal, askeri, ideolojik olarak güçlü, zengin ve zinde bir devrimci örgüt olarak ayakta durmasını sağladı. Bu dönem içerisinde FARC 'a katılımlar arttı. Tüm bunları gören ve FARC karşısında sıkışan Kolombiya devleti ve ordu güçleri Alfonso Cano 'yu öldürmek ve FARC 'a tarihinin en büyük darbesini vurmak istiyordu. Alfonso Cano, Kolombiya ordu güçleri ve polisinin dışında İnterpol tarafından 179 ülkede aranıyordu.

Tarih 4 Kasım 2011 Cuma Gününü cellatlar işbaşındaydı. ABD destekli Kolombiya ordu güçleri 4 Kasım 2011 Cuma Günü binlerce askerin katılımı ve son teknoloji silahların kullanıldığı bir operasyon ile Cauca ormanlarında Comandante Alfonso Cano 'yu Katletti. Kolombiya devlet başkanı Juan Manuel Santos ve ABD için bu bir zafer anlamına geliyordu. Çünkü Juan Manuel Santos ve ABD, FARC 'a tarihinin en büyük darbesini vurduğunu, örgütün dağılacağını düşünüyordu. Kolombiya devleti FARC 'a teslim olma ve örgütü dağıtma çağrıları yapıyordu. Aksi takdirde bütün FARC gerillalarının sonunun Alfonso Cano gibi " Ya Mezar Ya Ölüm " olacağı tehditlerinde bulunuyordu. Ağızlarından salyalar akan faşist cellatların bu çağrılarına FARC 'ın cevabı fazla gecikmemişti.
  
Alfonso Cano’nun ölümünün ardından FARC’ın tüm dünyaya gönderdiği mesajı;

Bu Kolombiya ’da ezilenlerin ve sömürülenlerin en büyük önderlerinden birinin yasını tuttuğu ilk sefer değil. Onların yerini, cesaret ve zafere olan mutlak inanç ile doldurması da ilk değil. Kolombiya da barış, gerillanın teslim oluşuyla gerçekleşmeyecek, ancak ayaklanmayı doğuran nedenlerin ortaya çıkmasıyla gerçekleşecek. Bu, devam edecek olan politik bir hattır.
  
Alfonso Cano'nun ardından FARC yayınladığı bildiri ile Örgütün liderliğine Timoşenko kod adlı Timoleon Jimenez'in getirildiğini açıkladı. Bildirinin devamında; Comandante Alfonso Cano’nun döğüşerek, silahı elinde ölmesinden gurur duyduklarını belirten FARC, ABD desteği alan ve İsrailli paralı askerlerin de içinde olduğu 7.000 kişilik özel birliğin her türlü yöntemi kullanarak FARC’a karşı sürdürdüğü saldırılar karşısında geri adım atmayacaklarını, halkın onuru ve özgürlük için mücadelelerini sürdüreceklerini teyit etti.

FARC, zafer sarhoşluğu içinde Comandante Alfonso Cano’nun öldürülmesini kutlayanların halkın içinden yeni komutan ve liderlerin çıkacağı gerçeğini unuttuklarını söyleyerek, Alfonso Cano’nun mücadele ve anısının bu sürecin bir parçası olduğunu bildirmişti.


ALFONSO CANO YOLDAŞ YAŞIYOR, FARC-EP SAVAŞIYOR...