Páginas

domingo, 7 de julio de 2013

Mısır Askeri Darbesi ve İki Yüzlü Siyaset

Mısır Askeri Darbesi ve İki Yüzlü Siyaset  

Son yıllarda ve son günlerde en çok konuşulan konu Ortadoğu'daki son gelişmelerdir. Arap dünyasında yaşanan bu gelişmeler 21. yüz yıl dünyasındaki en büyük halk hareketleri olarak tanımlanıyor. Tunus ile başlayan Yemen, Bahreyn, Libya, Mısır ve Suriye ile devam eden bu Halk Hareketleri ABD ve Batı Ülkeleri tarafından " Arap Baharı " olarak tanımlandı. Ortadoğu'da başta halk hareketleri şeklinde yayılan ama daha sonra ABD ve Batılı Güçlerin etkisi ve müdahalesi altına giren bir " Arap Baharı " yaşanıyor. Peki bu sürece nasıl gelindi ? Bu süreci kısa bir hatırlayalım...

Tunus'ta hayat pahalılığını protesto eden bir kişinin kendisini yakması ile başlayan halk ayaklanması Zeynel Abidin Bin Ali 'nin 23 yıllık iktidarını bırakıp kaçmasıyla son bulmuştu. Tunus'ta gerçekleşen halk devrimi Tunus halkı tarafından yasemin devrimi olarak tanımlandı. Ortadoğu da domino etkisi yaratan Tunus'taki halk ayaklanması kısa sürede tüm Ortadoğu'ya yayıldı. Ortadoğu'yu kapsayan bu halk hareketlerinin kaba sonuçları şöyle; Yemen’de Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in devrilmesi, Libya'da ABD ve Batı destekli " İsyancıların " Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'yi hunharca linç ederek öldürmesi, Bahreyn'deki halk hareketinin Suudi Arabistan tarafından bastırılması, Mısır'da Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in devrilmesi ve son olarak Suriye'de yaklaşık 3 yıldır devam eden bir iç savaş oldu. Tarih boyunca kan gölü olan bu coğrafya " Arap Baharı " ile Askeri, Siyasal, Ekonomik ve Sosyal boyutlarıyla Ortadoğu halkları açısından tam bir felaket oldu.

Son günlerde dünyada ve Türkiye'de en çok konuşulan konular arasında Mısır'da gerçekleşen Askeri Darbe oldu. Siyasal İslamcı kesimler açısından Mısır'da gerçekleşen bu Askeri Darbe kabul edilemez, Biz Darbelere karşıyız diye yorumlandı. Ulusalcı kesimler açısından Mısır'da gerçekleşen bu Askeri Darbe Devrim olarak yorumlandı. Hatta Ulusalcı kesimler Askeri Darbeyi kınama cüreti bile göstermemiştir. Askeri Darbeler altında ezilmiş, katledilmiş, işkencelerden geçirilmiş bizler yani Devrimciler açısından Mısır'da gerçekleşen Askeri Darbe şiddetle kınanmış ve halkın devrimini sahiplenmesi ve öncülük etmesi istenmiştir. Ancak yaşanan bu süreçte Siyasal islamcılar, Ulusalcılar ve bir kısım " Solcuların " takındığı tutum ve davranışlar ne kadar iki yüzlü olduklarını bir kez daha ortaya koymuştur.

Peki Saydığımız bu Çevreleri Neden İki Yüzlü Olarak Tanımlıyoruz ?

   Çok değil bundan 4 yıl öncesine gidip kısaca bir hatırlayalım. Yer Latin Amerika / Honduras...
Latin Amerika'da yayılan Sol-Sosyalist dalga ile Honduras'ta İktidara Manuel Zelaya gelmişti. Devlet Başkanı Manuel Zelaya'nın Halkçı politikaları ABD'yi rahatsız ediyordu. Manuel Zelaya 2010 yılı Mart ayında yeni bir anayasanın yazılması konusunda halk oylaması (Referandum) kararını almasıyla birlikte ABD ve ABD destekli muhalefetin hedefi oldu. Manuel Zelaya'nın halk oylaması kararı Honduras Yüksek Mahkemesince yasa dışı ilan edildi. Manuel Zelaya halk oylamasının planlandığı şekilde yapılması amacıyla başlattığı hazırlıklar kapsamında Honduras Silahlı Kuvvetlerinden oy pusulalarının ülkeye dağıtılması istendi. Ancak ordu komutanı Romeo Vásquez Velásquez verilen görevi yapmayı reddedince, Manuel Zelaya yetkisini kullanarak kendisini görevden aldı. Görevden alma kararı Mahkeme ve Parlamento tarafından yasa dışı ilan edildi. Halk oylamasının yapılmasına saatler kala ABD ve ABD destekli Honduras Silahlı Kuvvetleri 28 Haziran 2009 günü yönetime el koyarak Manuel Zelaya ve bazı hükümet yetkilileri Sürgüne göndermişti. Medeniyetlerin ve Demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden Batı ve Batılı Devletler gerçekleşen Askeri Darbe karşısında deyim yerindeyse süt dökmüş kediye dönmüştü. Ortadoğu coğrafyası, Asya ve Türkiye'den çıt çıkmıyordu. Bu bölgelerde Honduras'ta gerçekleşen Askeri Darbeye karşı çıkan sesler ise çok cılız kalıyordu. Türkiye'de o dönem Honduras'ta gerçekleşen darbeye karşı ses çıkmazken bugünlerde Mısır'daki darbeye ses çıkaran bu kendine demokrat çevrelerin ne kadar darbe karşıtı olduklarını bir kez daha ortaya koydu. İşte bu yüzdendir ki Guevaraist 'ler Siyasal islamcıları, Ulusalcıları ve bir kısım " Solcuları " iki yüzlü olarak nitelendiriyor.









No hay comentarios.:

Publicar un comentario