Páginas

jueves, 22 de enero de 2015

Rojava 'da Yaşam...



Savaşçılarda yaşam sabahın erken saatlerinde " Roj baş " komutuyla başlar ve güneşin sofrasında hep birlikte kahvaltıya oturulur. Öyle çok çeşitli ve zengin kahvaltı sofrası bulamazsınız.  Zenginlerin ve burjuva siyasetçilerin şaşalı sofrasına benzemez.


Fakat ölüme meydan okuyanların türküler söylediği, yoldaşlığın kopmaz bağlarını yaşayan ve yaşları küçük de olsa yüreği büyük insanların  yer aldığı güneşin sofrasıdır...




Kahvaltıdan sonra görev dağılımı yapılır. Nöbetçiler nöbet yerlerine ve diğer gündelik işler için görevli olan yoldaşlar ayrıldıktan sonra eğitim başlar. Savaş cephesinde " eğitim " olmazsa olmazlardandır. Teorik olarak hem askeri hem de siyasi eğitimler devam ederken öğleden sonra mutlaka silah eğitimi verilir. Yoldaşlar herşeyden daha çok eğitime önem veriyorlar. Zindan deneyimi yaşayıp da hevallerin ortamında kalanlar eğitim meselesinin ne kadar önemli olduğunu iyi bilirler. Buradaki her yoldaş bilir: " Eğitimde ter dökmeyen savaşta kan döker... "


Burada en iyi sohbetler dışarıda yakılmış ateşin başında olur. Hele bir de demli bir çayınız varsa değme keyfinize... Kürdistan 'ın her bir parçasından gelmiş yoldaşlarla çaylarımızı yudumlarken yapılan sohbetin niteliği bir başka oluyor. Her bir yoldaş roman gibi.  Hayatlarını ve yaşadıklarını yazsalar ciltlerle kitap çıkar...  Cesur ve inançlılar. Davaya ve önderliğe bağlıkları tam.  Karadeniz 'in fırtına çocukları vardır ya, buradakiler ise Kürdistan 'ın fırtına çocukları.


Hele ki bir de akşamları nöbete gittiğinizde hava açık ve yıldızlarla doluysa havanın soğukluğunu hissetmezsiniz bile. Yıldızlar sizin dürbününüz, Ay ise aydınlığınız olur. Çoğu yoldaşlar savaş tecrübeleri olsa da DAİŞ çeteleriyle girecekleri yeni bir savaşı sabırsızlıkla bekliyorlar.


Rojava 'da güne eğer soğuk ve yağmursuz başlamışsanız öğle yemeğinden sonra voleybol oynamak savaşçıların vazgeçilmezidir. Voleybol 'u sadece spor ve eğlence olarak düşünmeyin! Aynı zamanda savaşçıların kişilik çözümlemesi yaptığı bir oyundur.


Bazen tepede, hacizde, pusuda ya da damda siper yoldaşlarımızla nöbet tutuyoruz. Nöbet askeri alanın olmazsa olmazlarındandır. Çünkü taburda kalan savaşçıların güvenli bir şekilde uyuması ve konaklamasında  nöbetin rolü büyüktür. Pusu nöbeti ise daha hayati ve kritik öneme sahip. Taburun dışında düşmana pusu atar, düşmanın sızma yapmasını engellersiniz. Her ne kadar hava soğuk ve ayaz da olsa pusucuların yatağı toprak olur, yastığı taş. Ağaçlar ise battaniyesi ve kamuflajı olur.




Bulunduğumuz ön cephe, DAİŞ çetelerinin bulunduğu alana sınır durumunda. DAİŞ çeteleriyle aramızda sadece bir köy ve 3 km mesafe var. Savaştan dolayı köyde yaşayan siviller evlerini terk etmişler. Bazı günler çeteler sızma girişiminde bulunmaya çalışıyor. Motosikletlerle gelip 3 'er kişi bırakıp uzaklaşıyorlar. Sayıları 15 ile 20 arasında olunca bulunduğumuz mevzilere sızma girişiminde bulunuyorlar. Ancak YPG-YPJ ve Devrimci Karargâh savaşçıları çetelerin sızma girişimini anında fark edip, mevzilerinde savunma ve saldırı pozisyonuna geçerek doçka, bikisi ve kaleşnikoflarla karşılık veriyorlar.


Düşman ise sızmada başarılı olamayacağını anladığında karanlıktan yararlanarak pılısını pırtısını toplayıp kaçmaya çalışıyor. DAİŞ çetesi istediği kadar sızma ve taarruz girişiminde bulunsun! YPG ve Devrimci Karargâh savaşçılarının mevzilerini terk etmeye hiç niyeti yok. Bulunduğumuz mevzileri kanımızın son damlasına ve sonuncumuza kadar savaşarak savunacağız. Ta ki Rojava çetelerden temizlenene ve özgürleşene kadar...


Rojava 'da akşamları hava güzel ise yıldızları olağandan daha fazla görme şansına sahipsinizdir. Ve yıldızlara baktığınızda aydınlık günlerin habercisi gibi gelir insana. Yalnızlığınızla baş başa kaldığınız günlerde içinizdeki çelişkileri netleştirmede kılavuz olur size. Ve biliyoruz ki her yıldız kaydığında dünyanın bir yerinde ezilenlerin mücadelesini veren devrimcilerden biri daha ölümsüzlük kervanında yer alarak yıldızlaşıyor.


Ve o yıldızların arasında ölümsüzlük kervanında yer alan komutan Orhan Yılmazkaya oradan bizi izliyor. Ve onun açtığı yoldan biz de bugün bayrağı Rojava 'da dalgalandırıyoruz.


Ve o yıldızların arasında yer alan Arin Mirkan, Suphi Nejat Ağırnaslı, Kader Ortakaya ve niceleri içiniz rahat ve huzurlu olsun. Açtığınız yolda yürüyenler ve mücadele edenler var.


Size sözümüz şudur; Rojava ve dünya halkları özgürleşene kadar mücadeleye devam edeceğiz..



Orhan AĞIRNASLI

Rojava

17 Ocak 2015


DC 'den Alıntı...

No hay comentarios.:

Publicar un comentario